Tekrarlayan Düşükler
Tekrarlayan düşük; gebeliğin 3 kez, 20. haftadan önce sonlanması durumudur. 500 gramın altında bebek kayıpları da düşük olarak tanımlanabilir. Tekrarlayan düşük, kadınlar için hem fizyolojik hem de psikolojik olarak yıpranmak demektir. Düşüğün tekrarlanması rahim yapısı, otoimmün sorunlar ya da şeker hastalığı, guatr gibi hormonal (endokrinolojik) nedenlerden kaynaklanabilir. Anne ve babadaki kromozomal sorunlar da düşüğe neden olabilir. Tekrarlayan düşükleri önlemek için altta yatan nedenlerin saptanması oldukça önemlidir. Özellikle endokrin hastalıklardan kaynaklanan düşük sorunları, büyük oranda kontrol edilebilir. Bu nedenle doğru teşhis sayesinde tedaviden başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Eskişehir tekrarlayan düşük tedavisi hakkında daha fazla bilgi için Doç. Dr. Nicel Taşdemir ile iletişime geçebilirsiniz.
Düşük Nedir? Neden Olur?
Düşük; gebeliğin 20. haftadan önce, istenmeyen şekilde sonlanması durumudur. Düşüğün 2’den fazla olması ise tekrarlayan düşük olarak adlandırılır. Tekrarlayan düşük birçok nedenle ortaya çıkabilir.
- Pıhtılaşma sorunları
- Endokrin hastalıklar
- Rahmin yapısı
- Genetik etkenler
- Yaşam tarzı tekrarlayan düşüklerin başlıca nedenleridir.
Pıhtılaşma Sorunları ve Tekrarlayan Düşük:
Embriyo anne rahmine tutunduktan sonra, rahimde beslenebilmesi için özel kan damarları gelişir. Bu damarlar mikro boyutlardadır ve embriyonun büyümesini sağlarlar. Ancak kan damarlarında pıhtılaşmaya neden olan bazı hastalıklar, kan akışını engeller. Böylece embriyo beslenemez ve vücut gelişmeyen embriyoyu kabul etmez. Sonuç olarak düşük meydana gelir. Antifosfolipid antikor sendromu (AFAS), sistemik lupus eritomatozus, trombofili gibi pıhtılaşmaya neden olan hastalıklarda pıhtılaşmayı önlemeye yönelik ilaçların kullanılması tercih edilir. Bu süreçte düzenli kontroller yapılır ve gebeliğin planlı bir şekilde, en doğru zamanda gerçekleşmesi sağlanır.
Endokrin Hastalıklar ve Tekrarlayan Düşük: Endokrin hastalıklar, tekrarlayan düşüklerin ikinci önemli nedenidir. Özellikle polikistik over gibi rahmin fonksiyonlarını etkileyen hastalıklar, düşüğe neden olabilir. Hipotiroidi ve şeker de düşüğe neden olan diğer yaygın endokrin rahatsızlıklardandır. Endokrin rahatsızlıklar doğru tedavi ve takip ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle tedavi sürecinden sonra sağlıklı bir şekilde gebe kalmak mümkündür.
Rahim Yapısı ve Tekrarlayan Düşük: Rahim, embriyonun büyüyüp geliştiği bölgedir. Bu nedenle yapısal özellikleri, gebelik sürecini de doğrudan etkiler. Eğer rahim yapı olarak embriyoyu barındırmaya uygun değilse, düşük sorunu sürekli hâle gelir. Ultrason görüntülemeleri, rahim filmi (HSG), MR, histeroskopi gibi gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde rahimdeki anomaliler kolayca fark edilebilir. Rahimdeki yapısal soruna bağlı olarak, farklı tedavi seçenekleri değerlendirilir. Bir kısım bozukluklarda yüksek oranda başarı sağlanabilir.
Genetik Faktörler ve Tekrarlayan Düşük: Tekrarlayan düşük şikâyetinin önemli bir kısmında kromozomal düşük söz konusudur. Düşük, özellikle ilk gebeliklerde birçok çiftin yaşadığı bir durumdur. Anne ve babada var olan kalıtsal özellikler, doğrudan embriyoya aktarılır. Eğer embriyoda kromozomal sorunlar varsa, rahme doğru şekilde tutunamaz ve canlı kalamaz. Eğer bu durum sürekli tekrar ediyorsa, anne ya da babanın genetik yapısındaki bir sorundan şüphelenilebilir. Bu durumda pre-implantasyon genetik tanı (PGD) sayesinde embriyoların genetik kalitesi ölçülebilir. Bu nedenle sadece kısırlıkta değil, tekrarlayan düşüklerde de tüp bebek tedavisi oldukça başarılı sonuçlar verir diyebiliriz. Anne ve babadan alınan hücrelerle laboratuvar ortamında elde edilen embriyolar, genetik tanı testinden geçtikten sonra ayrılırlar. Genetik olarak sağlıklı embriyolar ise rahme bırakılır. Böylece anne ve babadan geçmesini engelleyemediğimiz kromozomal sorunların etkisi minimuma indirilmiş olur.
Yaşam Biçimi ve Tekrarlayan Düşükler: Sigara, alkol, beslenme düzeni, uykusuzluk, stres gibi faktörler biyolojik dengemizi bozar. Zararlı alışkanlıkların düzenli hâle gelmesi ise vücuttaki bazı fonksiyonlarda hasarlara neden olabilir. Bunlardan biri de üreme sağlığıdır. Özellikle sigara, üreme hücrelerinin kalitesini düşürür. Bu nedenle yumurtanın sağlıklı bir şekilde döllenmesini ve tutunmasını engelleyebilir. Gebelik döneminden önce alkol ve sigaranın bırakılması, kafein tüketiminin kısıtlanması, beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmesi bu sorunu ortadan kaldırabilir. Aynı zamanda kadınların idrar yolu enfeksiyonların erken tanınması ve tedavisi de tekrarlayan düşüklerden kaçınmanın önemli bir yoludur. Enfeksiyonlar düşük riskini artırdığı gibi erken doğuma da neden olabilmektedir. Bu nedenle gebelik sürecinde enfeksiyon riskinin kontrol altına alınması, mutlaka takip edilmesi gerekir.
Eskişehir tekrarlayan düşük ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak için Doç. Dr. Nicel Taşdemir ile iletişime geçebilir; randevu alabilirsiniz.